MUHABİR: Efendim şöyle bir soruyla devam etmek istiyorum. Sizin söylemlerinizde dikkat çeken bir konu var. Hem dinini sevmekten, Allah’ı sevmekten, Allah yolunda yürümekten bahsediyorsunuz hem ülkesini, vatanını, milletini sevmekten bahsediyorsunuz. Ama hep şöyle bir çelişki oluşturuldu. Bir kişi vatanını seviyorsa, vatanım yerinde olsun diyorsa o sanki dinsizmiş gibi gösterildi veya dinini seviyorsa vatanını sevmez illa dinine bağlanacak gibi gösterildi. Atatürk’ü seven dinini sevmez, dinini seven Atatürk’ü sevmez gibi bir düşünce hakim birçok insanda. Böyle birşey olabilir mi? Bu aslında bir çelişki değil midir?
ADNAN OKTAR: İşte mason localarında o tütsülü, esrarlı kafayla bu tip planlar yapıyorlar. Atatürk’ten milleti nasıl uzaklaştırabiliriz? Dinle milliyetçiliği nasıl birbirinden ayırabiliriz? Vatan sevgisiyle dini nasıl birbirinden uzak tutarız gibi kendilerince o bunak kafalarıyla, o taş kafalarıyla, o odun kafalarıyla planlar yapıyorlari ama bunlar çok azınlık fikirlerdir. Bunları kimse kaale almaz. Vatan sevgisi, millet sevgisi, din sevgisi iç içedir. Atatürk sevgisi de yine bununla iç içedir. Atatürk’ün dindarlığı çok çok nadir insanda rastlanır. Hangi insan her gece Kuran okur? Hangi insan, Buhari’yi tercüme ettirelim bütün millet okusun der? Hangi insan Elmalılı Tefsiri'ni yaptıralım bütün milletim bunu okusun der? Hangi insan Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdurur? Hangi insan aşkla, coşkuyla Allah’tan, Peygamber (sav)'den bahseder bu kadar çok? Nadirdir. Dindar insanlar bile çok nadir bunu yaparlar. Parmakla sayılır böyle insanlar. Atatürk’ün dindarlığı görülmüş bir dindarlık değildir. Çok nadir insanda görülür.
MUHABİR: Biraz da kasıtlı mı ön plana çıkarılmıyor bu?
ADNAN OKTAR: Tabi ki ahlaksızlıklarından. Atatürk’ü yalnız görüyorlar kendi akıllarınca. İşte yalnızdı. Yalnız değil Atatürk. 70 milyon yanında insan var Atatürk’ün. 80 milyon insan var. Hatta yüzlerce milyon insan var. Türk alemi de Atatürk’ü sever. Bıraksınlar bunu. Bu oyunların suyu çoktan kaynadı. Bu konular bitmiştir. Kimse inanmaz bunlara. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz derler. Atatürk’ün kurduğu Türkiye ortada. Son derece özgürüz, işte bak açıyoruz Kuran’ı ne güzel okuyoruz. İngiliz askeri yok şu an. İstanbul’dayız biz, değil mi? Görüyor musunuz dışarıda İngiliz askeri? Görmüyoruz. Demek ki birisi gelmiş, güzel bir icraat yapmış. Allah onu görevlendirmiş ve hayırla neticelendirmiş.